İLETİŞİM:Duygu,düşünce veya bilgilerin türlü yollarla karşılıklı aktarılmasıdır.
İletişim en gelişmiş şekilde dil yapısıyla yapılır.Sözcükler kendimizi ifadede en etkili dil göstergesidir.
İletişim Çeşitleri:
* Dille gerçekleştirilen iletişim,
* Jest ve mimiklerle gerçekleştirilen iletişim,
* Resim, şekil, çizgi gibi sembollerle gerçekleştirilen iletişim,
* Simgelerle gerçekleştirilen iletişim.
İletişimin Unsurları:
İletişim en gelişmiş şekilde dil yapısıyla yapılır.Sözcükler kendimizi ifadede en etkili dil göstergesidir.
İletişim Çeşitleri:
* Dille gerçekleştirilen iletişim,
* Jest ve mimiklerle gerçekleştirilen iletişim,
* Resim, şekil, çizgi gibi sembollerle gerçekleştirilen iletişim,
* Simgelerle gerçekleştirilen iletişim.
İletişimin Unsurları:
1) GÖNDERİCİ: Konuşan, mesajı sunan kişi.
2) ALICI: Dinleyiciyi, mesajı sunmak istediğimiz kişi, muhatabımız.
3) İLETİ: Gönderici tarafından alıcıya yollanan ve özel bir anlamı olan mesaj.
4) İLETİŞİM KANALI: İletilerin alıcıya gitmesine yardımcı olan araçlardır. (Kitap, gazete sayfası, bilgisayar ekranı, telefon, ses dalgaları...)
5) KOD (ŞİFRE): İletinin gönderilme biçimi, şifreleme sistemidir.Her dil doğal bir şifreleme sistemidir.
6) BAĞLAM: İletişimin geçtiği ortam bağlam olarak adlandırılır.
7) FİLTRE: İletinin alıcı tarafından nasıl algılandığıdır.Alıcının yaşamı, önyargıları, beklentileri, kültürel durumu, psikolojik durumu vb. algılamayı etkiler.
8) DÖNÜT: Gönderici tarafından iletilen mesajın geri bildirim yoluyla kendisine dönmesidir.
NOT: Göndericinin gönderdiği mesajın alıcı tarafından doğru algılanıp algılanmadığı dönütten anlaşılır.
DİL DIŞI GÖSTERGELER
Gösterge: Kendi dışında başka bir şeyi gösteren, düşündüren, onun yerine kullanılan kelime, nesne, sembol vb. gösterge denir.Bir göstergenin gerçek dünyadaki karşılığına gönderge denir.
İletişim amacıyla kullanılan her türlü göstergeyi dizge, yapı, işleyiş açısından inceleyen bilim dalına gösterge bilim (semiyoloji) denir.
Örnek: Elma bir göstergedir.Biz elma sözcüğünü söylediğimizde aslında zihnimizde elma resmine kapı aralamış, gönderge yapmış oluruz.
1) BELİRTİ: Amacı olmayan, istem dışı gelişen doğal göstergelere denir.İnsanların hayatın akışı içinde gerçekleşen kimi olay ve durumlara anlam yüklemesiyle ortaya çıkan göstergelerdir.Belirtide gösteren ile gösterilen arasındaki ilişki bir nedene bağlıdır.
Örnek: Yeşermiş yaprakların ilkbaharı işaret etmesi gibi.
2) BELİRKE: İletişim kurma bir mesaj aktarma, bilgi verme amacı içeren göstergelerdir.Gösteren ve gösterilen arasındaki ilişki nedensizdir ve insanların o gösterge karşısında gösterdikleri ortak uzlaşılmış tepkiler nedeniyle aynı davranışı göstermelerini sağlar. Bu göstergeler doğal değil kurgusaldır.
Örnek: Alfabeler, trafik işaretleri...
3) GÖRSEL GÖSTERGELER (İKON): Dili kullanmada bilgi ve ileti aktaran en basit araçlardır.
Örnek: Fotoğraf, resim, arma, portre, şemalar...
4) SİMGE: Benzerlik ve uzlaşmaya bağlı, soyut ve sayılamayan, bir tek gösterileni işaret eden göstergelerdir.
Örnek: Bir kişi zeytin dalı çizerse somut gerçekliği kağıda aktarmış olur;ama bu herhangi bir yerde amblem olarak karşımıza çıkarsa herkesin üstünde uzlaştığı ''Barış'' simgesine karşılık olur.Yine terazinin adaleti, kum saatinin zamanı simgelemesi gibi.
İNSAN,İLETİŞİM VE DİL
DİL: İnsanın dış dünyayla bağlantı kurmak için oluşturduğu ses, işaret, sembol ve hareketler sistemidir.
İnsan dili kullanma yeteneği sayesinde diğer varlıklardan farklılaşmıştır.İnsanlar arasında iletişimi sağlayan en temel ve en yaygın araç dildir.Dil insan hayatındaki her şeyi bir ses ve anlam bütününe dönüştürmüştür.İnsanların iletişimkurma becerisi bireyleri, aileyi hatta toplumları derinden etkiler bu anlamda iletişimin yapı temel taşı olan dilin düzgün kullanılması önemlidir.Dil, dil dışı göstergelerle de iletişim sağlansa da en gelişmiş iletişim aracımızdır.Dilin birçok işlevi vardır ve bu işlev mesajın amacına uygun olarak şekillenir.
Dilin İşlevleri:
1) GÖNDERGESEL İŞLEV: Dilin bilgi verme mesaj işletme işlevidir.Dilin bu işlevinde nesnellik hakimdir.Kelimeler gerçek anlamda kullanılır.Öğretici metinlerde, kullanma kılavuzlarında, bildirilerde, gazete haberlerinde...dil bu işlevde kullanılır.
Örnek: Yarın, Karadeniz Bölgesi'nde yağmur yağacak.
2) HEYACANA BAĞLI İŞLEV: Dilin göndericinin bir olay veya durum karşısındaki heyacanlarını, sıra dışı duygularını, anlatan işlevde kullanılmasıdır.Duygu değeri taşıyan noktalama işaretlerinin kullanılması, jestler ve mimikler de dilin bu işleviyle kullanılmasına yol açar.Özel metuplar, öznel betimlemeler, lirik şiirler, eleştiri yazılarında...dil bu işlevde kullanılır.
Örnek: Uf, sıkıldım!
Ne zaman mı söyledin? Bak şimdide inkar ediyorsun!
3) ALICIYI HAREKETE GEÇİRME İŞLEVİ: İletinin alıcının bir eylamde bulunmasını amaçlayan işlevde kullanılmasıdır.Amaç alıcıda bir tepki ve davranış değişikliği yaratmaktır. Siyasi hitabetler, reklamlar, genelgeler, el ilanlarında...dil bu işlevde kullanılır.
Örnek: Şimdi, konuşmasını yapmak üzere Ahmet Bey'i kürsüye davet ediyorum.
Üst raftaki kırmızı kapaklı kitabı verir misin?
4) KANALI KONTROL İŞLEVİ: İletinin; alıcıyı denetlemeye kanalın iletişimi uygunluğunu anlamaya yönelik işlevde kullanılmasıdır.Telefon görüşmelerinde, törenlerde, aile yakınları arasında, öğretmen-öğrenci ilişkilerinde..dil bu işlevde kullanılır.
Örnek: Beni dinleyin!
Beni duyabiliyor musunuz?
Dikkat edin!
Anlatabildim mi?
5) DİL ÖTESİ İŞLEVİ ( ÜST DİL İŞLEVİ ): Dilin dilbilgisi kurallarının anlatıldığı işlevdir.Dili ve kurallarını açıklamak dille ilgili bilgi vermek...gerektiğinde dilin bu işlevinden yararlanılır.
Örnek: Fiiller çatıları bakımından öznesin ve nesnesine göre olmak üzere iki bölümde incelenir.
6) ŞİİRSEL İŞLEVİ ( SANATSAL, POETİK İŞLEVİ ): İletinin; alıcıda çağrışım uyandırmak amacıyla kullanılmasıdır.İnsana özgü durumlar sanatsal bir gerçekliğe dönüştürülmek için dil araç olarak kullanılır.Şiirsel işlevde yazar ve mecaz anlatılar, çağrışım gücü yüksek kelimeler, edebi sanatlar yoluyla dili yeniden yaratır.
Örnek: ADIM SONBAHAR
nasıl iş bu
her yanına çiçek yağmış
erik ağacının
ışık içinde yüzüyor
neresinden baksan
gözlerin kamaşır
oysa ben akşam olmuşum
yapraklarım dökülüyor
usul usul
adım sonbahar
( Atilla İlhan)
Bu şiirde mesaj sanatsal bir ifadeyle aktarılmıştır.Dil bu işleviyle kullanıldığında sözcükler düz yazıdaki anlamlarıyla düşünülmemelidir.Şair, sözcüklerle başka şeyler arasında imgesel bir bağ kurmuştur.Dış dünyadan aldığı ögeleri, zihninde başka bir resme dönüştürmüştür.
DİL-KÜLTÜR İLİŞKİSİ
Dil: İnsanın dış dünyayla bağlantı kurmak için oluşturduğu ses, işaret, sembol ve hareketler sistemidir.
Kültür: Tarihsel, toplumsal gelişme sürecinde oluşturulan bütün maddi ve manevi değerler ile bunları oluşturmada, sonraki nesillere aktarmada kullanılan araçların tümüne denir.
İnsanlar dilleri sayesinde düşünür, hisseder ve bunları ifade ederler.Ulusal kimlik kazanmak aynı dili konuşmakla mümkündür. Kültürel birikimler, tarih boyunca gerçekleştirilen bilimsel buluşlar ve her çeşit tecrübe dil yoluyla sonraki kuşaklara aktarılır. Bu sebeple millet olmanın ilk şartı aynı dili konuşmaktan geçer.
a) Konuşma Dili: İnsanların sözlü iletişimde kullandıkları dile denir. Konuşma dilinde ses tonu, jest ve mimikler önemlidir. Günlük hayatta kullanılan dildir. Sosyal çevreye bağlı olarak farklılıklar gösterebilir.
b) Yazı Dili: İnsanların yazıda kullandıkları dile denir. Yazı dili tektir. O yüzden sınırları konuşma diline göre daha geniştir. Eserler, kitaplar vb. kullanılan dildir. Türkiye Türkçesinin resmi yazı dili İstanbul ağzıdır.
Örnek: Yazıda Konuşmada
Ağaç...............................aaç (İlk a uzun söylenir.)
İyilik................................ilik (İlk i uzun söylenir.)
İğne.................................ine (i uzun söylenir ğ yutulur.)
LEHÇE: Bir dilin metinlerle takip edilemeyen karanlık dönemlerinde kendinden ayrılan kollarına lehçe denir. Araya giren siyasi ve coğrafi farklılıklar, tarihi ve kültürel kopmalar nedeniyle ses, yapı ve söz dizini açısından büyük farklılıklar oluşur. Bu yüzden aynı dilin ayrı lehçelerini konuşan insanlar, birbirini anlamada güçlük çekerler.
Türkçenin en önemli lehçeleri: Yakutça ve Çuvaşçadır.
ŞİVE: Bir dilin metinlerle takip edilen dönemlerden kendisinden ayrılmış olup bazı fonetik ve morfolojik ayrılıklar gösteren lehçe içindeki ayrışmalara şive denir.
Türkçenin en önemli şiveleri: Azeri Türkçesi, Türkiye Türkçesi, Kazak Türkçesi, Türkmen Türkçesi, Özbek Türkçesi, Kırgız Türkçesi, Uygur Türkçesidir.
AĞIZ: Aynı coğrafi sınırlar içerisinde sözcüklerin yöreden yöreye, şehirden şehre değişebilen söyleyiş(ses) farkılıklarına ağız denir.
Örnek: Gidiyorum ---> Gidiyom, Gideyrim, Gidiyim....olarak söylenebilmesi ağız farklılığındandır.
ARGO: Kullanılan dilden ayrı olarak meslek veya toplulukta konuşan insanların kullandığı özel anlamlı dil veya söz dağarcığına argo denir. Eğitimsiz ve ayak takımı denilen insanların kullandığı dil olarak algılandığı için olumsuz anlamlar çağrıştırır. Argo, ileşim araçları ve yazarların eserlerinde yer vermeleri nedeniyle yaygınlaşmış ve kullanılır olmuştur.
Örnek: Keriz, aynasızı iplemiyor ---> Aptal, polisi önemsemiyor.
JARGON: Belli bir grup arasında dayanışma ve çıkar birliğini devam ettirmek, korumak amacıyla oluşturulmuş başka kişiler tarafından anlaşılmayan yapay dile jargon denir.
NOT: Lehçe..............ses şekil, kelime farkı
Şive.................ses, şekil farkı
Ağız.................ses ( söyleyiş ) farkı